Hepinize merhaba arkadaşlar bu gönderimizde sizlere Laf Sokucu Sözleri derledik. Lafı sokmadan önce düşünün çünkü çok ağırdır :)
Hepinize merhaba arkadaşlar bu gönderimizde sizlere Laf Sokucu Sözleri derledik. Lafı sokmadan önce düşünün çünkü çok ağırdır :)
Laf Sokucu Sözler:
Ey sevgili nedir yüzündeki acı yoksa kırılan hayallerim mi battı eline?
Bize yeni düşmanlar lazım. Eskileri hayranımız oldular.
Adam sorar kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız? Kadın cevap verir kaçınız çıplak bedene sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar adamsınız?
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.
Canım, karakterin yere düşmüş. Onu bir alıver oradan.
Ben yanarım siz ıslanır ben ıslanır siz kurursunuz…
Biz kimsenin varlığıyla var olmadık. Yokluluğuyla da yok olmayız.
Canımı sıktığın zaman sana tekme tokat dalıp, “Pardon! Dalmışım.” diyesim var.
Çakalların özgürlüğü Aslan yerden kalkana kadardır.
Ben insanları harcamayı iyi bilirim. Yeter ki bozuk olsun.
Ben güçsüzüm düşerim ağlarım canım acır yaralarım ve kusurlarım var sırf bu yüzden insanım. Sıradanım.
Hesabını veremeyeceğin işlere kalkışma! Öbür tarafta bulaşık yıkatmıyorlar.
Ben senin ‘mutluluğunu istiyorum’ dedi ve dediğini yaptı, aldı gitti.
Biraz insan ol diyeceğim ama seni zor durumda bırakmak istemiyorum hadi bye bye…
Sen bu kalp yükünü kaldıramadıysan ben el atarım. Senin çivin çıkmış ama bilirsin ben çok iyi çakarım.
Seni hiç unutmadım inanır mısın? Yediğim salatada bile arar oldum. Bir hıyarın eksikliği bu kadar mı belli olur.
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Dünya adam olsaydı yuvarlak olmazdı. Terk etmek kolaysa senin icin el sallamak zor degil benim için.
Ne kralına giderim ne alayına! Bir durum varsa kralı da gelir ayağıma alayı da!
Balonlar, içi boş şeylerin de bazen yükselebileceğini hatırlatır.
Aldırma gidenlere, sevip terk edenlere. Hayat dediğin iki kelime; hoş geldin, güle güle.
Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne luzmu var.
Kimseye değil bu nefretim sadece kendime sevmeseydim olmazdı içimde koca bir dünya şimdi cehennem oldu girme yanarsın rezil olursun karşımda.
Seni unuttum sanma, sadece değerin kadar hatırlıyorum.
Zoruna gittiğini duydum. Güzel yer, ben de gitmiştim!
Gitmeyi tercih edenlerin ardından, el sallayın ki; artık sadece bir ‘el’ olduklarını daha iyi görsünler.
Tüm düşmanlarıma sesleniyorum alkol gibisiniz, sizinle kafa buluyorum.
Gidişine illa bir isim konulacaksa, mal kaybı diyelim.
Kendi bindiğim gemiyi yakacak kadar deliyken, beni kibritle korkutmaya çalışma!
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç boka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?
Anladım ki; insanlar; susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysaki ben istediğim kadar hayatlımdalar. Göz yumduğum kadar dürüstler ve sustuğum kadar insanlar.
Gözümde küçülmüş insanlarla, büyük hesaplarım olmaz.
Bana söz verme, güven ver! Ki söz vermene gerek kalmasın.
Demişsin ya onun gibilerini cebimden çıkarırım diye. Dinle. Ben senin gibilerini tespihime dizerim tövbe tövbe diye çekerim.
Hani senin varlığın “fifi”, yokluğun da “tın” ya! Benim varlığım “olay”, yokluğum “koyar”..!
Dost dediğin kara günde belli olurmuş. Söndürün ışıkları, dostlarımı sayacağım!
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah salânı versin.
Sevmeler yalan olunca gitmeler kolay olurmuş sana gelsin.
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni.
Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.
Kar yağınca mikroplar ölür diyorlar. İyi misin?
Kime kıymet versem hayatımı ‘kıyamete’ çevirmesini iyi biliyor.
Oturur sana şerefi anlatırdım ama, kaybettiği bir şeyi dinlemek ağır gelir insana.
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Sen lafı ortaya atarsın, yarası olanlardan ses çıkar.
Benim ormanlarım ıslak kolay kolay yanmaz
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
Bir “zam” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar “ucuza” satmasalar.
Benden sana ne beddua gelir ne de dua bundan sonra, tek bir dileğim var sadece ne yaşattıysan bana, sende aynısını yaşa.
Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.
Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için.
Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır kimi de çıktığında. Umutlara kanma umutlar bir gün imkânsızlaşır, hayatı tozpembe yaşıyorum sanma, her renk bir gün siyahlaşır.
Ben “geri zekâlılıkla mücadele vakfı” mıyım, ya?
Eksik olmayın, dedik. Fazla olmaya başladınız. Hayırdır?
Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.
Kazıklar atıldığında ben tutarım siz saplamaya çalışırsınız çünkü kazıkların acısıyla kendinizi kaybetmişsinizdir.
Demiş ki: ”kaybettiklerini görsün de ağlasın”. Dedim ki: ”kazandıklarımı görsen, değerinin olmadığını anlarsın.
Seni gözümde bu kadar büyütmeme aptallık diyorsan, bu senin karakterinin küçüklüğü, benim hayal dünyamın büyüklüğüdür.
İnsan olsaydın onun gibi davranırdın.
Bugün laf koymayacağım. Çay koydum; gel, iç, insanlık gör.
Bir kadının gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
Ezan sesini seviyorum. Çalan müzik susuyor, küfür edilmiyor, içki içen bırakıyor. Yani 3 dakika herkes insan oluyor.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorumlu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda, defolup gidenler kimin umurunda?
Bazı insanların resimlerine bakıyorum o kadar güzeller ki hep resimlerde kalsınlar istiyorum. Çünkü karakterler objektife girmiyor.
Parçaları kaybolmuş puzzle gibisiniz. Kiminizin aklı kiminizin ruhu kiminizin kalbi yok.
Kara kalem resim yapmayı seviyorum. Çünkü kimin ne renk olduğunu hala çözemedim.
Adını şifrem yapsam, yetersiz karakter diyecek hala konuşuyor.
Hayatı boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş bir kızı büyüdüğünde sevgili seçimi yüzünden eleştiremezsin.
Gölgene de yazıklar olsun! Seni adam sanmış ki peşinden gidiyor.
Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.
Senin gibi bozukları kumbarada biriktirir, geleceğe yatırım yaparım. Ha çok mu sıkıştım; hiç düşünmem hemen harcarım.
Bugün laf koymıcam. Çay koydum; gel, iç, insanlık gör.
Hani sen bana mecbursun havasında olanlar var ya. Onlar o havada takılsınlar; ben bana yeter de artarım, artanımla da onlara hava katarım.
Canım, bak! Bir derdin sıkıntın olursa, biliyorsun, hiç umurumda değil.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp, ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Einstein amca bak öyle atomu parçalamakla filan olmaz bu işler, sen gel de o’nun gidişinden sonra beni topla, toplayabilirsen.
Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz. Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Sen hala kabullenmedin mi sevap sandığın günahlarını!
Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.
Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım. Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Her gece resmine bakmadan yatamıyorum, illa tüküreceğim.
Yemin ederim senden başkasını sevmem demişti. Neyse arkadaşlar. Sıradaki yemin tükürüp de yalayanlara gelsin.
Allah düşmanın bile karakterlisini nasip etsin. Kahpesi hiç çekilmiyor.
Bu dünya senden önce de dönüyor, senden sonrada dönecek. Yani seninle bir şey değişmediği gibi, sensiz de bir şey değişmeyecek.
Kusura bakmayın, kusurlarınıza bakın.
Bana akıl verirken kalanı sana yetmeyecekse, benim için risk almanı istemem.
Ben senin gibi gülüşümle show yaptığımı sanmıyorum tek farkım senden sen güldüğün zaman ben gülümserim.
Sana benden nasihat: Başkasıyla gelen mutluluk, başkasıyla gidecektir.
Egonu öyle beslemişsin ki karakterin aç kalmış.
Senin açtığın yarayı bir başkasıyla kapatmasına kapatırım da, yüreğime adilik yapmamın alemi yok.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin, şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Laf sokma kapak olursun yalvarma köpek olursun delikanlı ol belki yanımda yer bulursun.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana dokunuyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir boşa uğraşma. Bakmam sana.
Bazı insanlar söze gelince edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar da icraata gelince turşunun içindeki hıyar kadar olamıyorlar.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
YORUMLAR