Atilla İlhan 15 Haziran 1925 tarihinde İzmir'in Memenen ilçesinde dünyaya gelmiştir. 11 Ekim 2005 tarihinde hayata gözlerini yuman Atill...
# Bu yollara düşecek adam mıydı çiçek yaptırmalar parfüm filan bu sefer yakasını fena kaptırdı Sevtap başını yiyecek anlaşılan boş versene, daha ölmedik ulan.
# Kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu.
# Aydınlık neyin oluyor senin, gökyüzü akraban filan mı, beni bulur bulmaz gözlerin şimşek çakıyorum yalan mı?
# Memleket bir kurtlar sofrasına döndü mü, isyan haktır.
# İnsan olmanın bütün komplekslerini yenmiş, günü dipdiri yakalayan, hayatın anlamını çözmüş bir bilge insan; bir yol gösterici.
# Ne vakit bir yaşamak düşünsem, bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız, fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem, sus deyip adınla başlıyorum, içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak, ben sana mecburum bilemezsin.
# Son umut kırılmıştır, Kaf Dağı’nın ardındaki ne selam artık ne sabah, kimseler bilmez neredeler namlı masal sevdalıları, evvel zaman içinde kalbur saman ölür, kubbelerde uğuldar bâkî çeşmelerden akar Sinan an gelir -lâ ilâhe illallah- kanunî Süleyman ölür.
# Beni de kırdılar ben artık küsüm, yağmurları yağmıyor ağaçlarıma sularından içmiyorum susadım ama beni de kırdılar soğuk bir ölüm.
# Sanat, toplumsal bir çabadır; toplumdan gelir, topluma döner. Fakat gelenle giden aynı şey değildir.
# Gel sevgilim gel, benim dünyama gel, çok zaman var içimde yerini hazırladım.
# İkimiz iki sap buğday olsak sen benim olsan, ben senin olsam bir gece vakti aklına gelsem uykunu tutsam bırakmasam seni kucaklasam, kucaklasam
# Gülümse tozu gitsin yalnızlığımın.
# Ah nerde gençliğimiz sahilde savruluşları, başıboş dalgaların yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller elde var hüzün.
# Sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin, hiç görmediğim yıldızlar, gözlerine doğmuş bir büyüklük duygusu, dağlar gibi yüreğinde ah biz mutluluğu böyle aranıp duracak mıyız.
# O kadar güzel gülüyor ki… Tamam diyorum. Bu kadar yaşadığım yeter.
# Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam , Aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
# Bekleme yapmayın! ‘Aşk’ını alan ‘acı’ya doğru ilerlesin.
# Sana gelirken hep ellerim ceplerimde gelirdim, olur da aşkımın elleri üşümüştür. Avuçlarımda ısıtırım diyerekten.
# Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak, hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.
# Oysa ben akşam olmuşum, Yapraklarım dökülüyor com usul usul. Adım sonbahar…
# Elinde değildir, akşam serinliğinde üşürsün. Eylül’den itibaren geceler hazindir, uzundur…
# Kestiremedik ne yaptığımızı kim olduğumuzu sanki bir tesbih koptu tane tane savrulduk köy köy bucak bucak memleket memleket.
# Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.
# Ne kadınlar sevdim zaten yoktular, yağmur giyerlerdi sonbaharla bir azıcık okşasam sanki çocuktular, bıraksam korkudan gözleri sislenir, ne kadınlar sevdim zaten yoktular, böyle bir sevmek görülmemiştir.
# Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.
# Gözlerin gözlerime değince Felâketim olurdu ağlardım Beni sevmiyordun bilirdim Bir sevdiğin vardı duyardım…
# Oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar.
# Saatler bizim değil kitaplar bizim değil bizim değil yaşamak bizim değil hiçbir şey kendi dünyamızda yabancılar gibiyiz ya çok erken ya çok geç doğmadık mı sevgilim buna rağmen mutluluğa inanıyoruz.
# Döndüm arkamı sana, Sen sırtımdan vurmayı seversin, yüzüm ağır gelmesin…
# Bana ait ne varsa seni korkutuyor Sana ait ne varsa hiçbiri benim değil.
# İnanmakta geç, vazgeçmekte çabuktum.
# Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan. Birikip yeniden sıçramak için. Elde var hüzün.
# Ben hiç böylesini görmemiştim, vurdun kanıma girdin kabulümsün.
# Bana bir şimşek çak çok yanlış anlaşılmaktayım, hesabım yanlış bir mahkemede görülüyor içimdeki zemberek boşandı boşanacak, yaşamak mı gerek yoksa unutmak mı şaşırmaktayım.
# Ben gidip başıma belâlar aramışım o kalıp mevlâsını bulmuş.
# Ben çocuklar gibi sevdim! Devler gibi acı çektim.
# Batık bir gemiymiş aşk limanında, kader bu deyip de avutma beni. Ayrılık kapımızı çaldı sonunda senden son dileğim unutma beni.
# Hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.
# Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan koşar gibi yürüyüşün karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün.
# Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o bir yerin üşüse onun sıcaklığı öbürü en içten çağrını işitmiyor alıp tutmaksa o basıp gitmekse o bakışları kıyısız deniz uzaklığı.
# Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün dağıtır gecelerim sarışınlığını uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
# Yaşarken çektirdiler, şimdi doğumunu kutluyorlar.
# Gök yarıldıkça şimşeklerden soğuk aynalarda kilitliyim tırnaklarımdaki elektrikten su gibi erir iliştiklerim kıvılcımlar uçar kirpiklerimden.
# Bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam, ay ışığında deniz akordeon solosu, pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam.
YORUMLAR